Pankreas sindirim enzimlerimizi ve şekeri düzenleyen hormonlarımızı salgılayan çok işlevli bir organdır. Bu organın farklı hücre tiplerinden köken alan çok çeşitli tümörleri bulunur. Pankreas tümörleri türüne göre teşhisten sonra takip dahi gerektirmeyecek kadar iyi huylu olabileceği gibi çok kötü seyirli pankreas kanseri türleri de bulunmaktadır.
Bunların dışında sorularınız için can.karaca@ieu.edu.tr adresinden veya Whatsapp üzerinden ulaşabilirsiniz. Tetkikleriniz ile ücretsiz olarak muayeneye gelip görüşebilir ve fikir alabilirsiniz.
Pankreas fonksiyonel rezervi %90 civarında olan bir organdır. Bu nedenle neredeyse tamamı hastalıktan ektilense dahi belirti olmayabilir ve bu nedenle teşhis gecikebilir. Kitle varlığında görülebilecek ek sık belirtiler, kitlenin boyutuna, konumuna ve türüne bağlı olarak değişebilir. Yaygın belirtiler şunlardır:
Sarılık :
Karın ve Sırt Ağrısı:
Kilo Kaybı:
Sindirim Sorunları:
Diyabet:
Kan Pıhtılaşma Sorunları:
Pankreas kanserinde belirleyici tedavi cerrahidir. Maalesef, organın yüksek fonksiyonel rezervi nedeniyle hastalık geç bulgu verir ve tanı anında hastaların sadece %20'si doğrudan ameliyat edilebilir durumdadır.
Ancak modern kemoterapiler ve gelişen ameliyat teknikleri ile bir zamanlar ameliyattan fayda görmeyeceği düşünülen hastalar dahi ameliyat edilebilir kategori içerisine girebilmektedir.
Modern yaklaşımda, hastalara ameliyat öncesi verilen kemoterapi hem ameliyatı teknik olarak kolaylaştırmakta hem de ameliyat sonrası başarıyı artırmaktadır.
Bu nedenle her hastanın tedavisi hastanın hastalığına özel olarak, bir çok branştan hekimce oluşturulan bir bilimsel konsey ile kararlaştırılmalıdır.
Yapılacak ameliyatın türü tümörün pankreasta bulunduğu yere göre değişir.
Pankreas baş kısmındaki tümörlerin ameliyatı daha kompleks ve zordur. Bu ameliyatta pankreasın baş kısmı ile birlikte midenin bir kısmı, oniki parmak bağırsağı, karaciğerin dışında kalan safra yolları bir bütün olarak çıkarılır ve ince bağırsaktan oluşturulan yeni bir yol kalan pankreas kısmının kanalına, safra yollarına ve mideye yeniden bağlanır. Bu ameliyat fizyolojik olarak oldukça sarsıcı bir cerrahi olup pankreasın komşu olduğu damarlar nedeniyle özel olarak bu konuda eğitilmiş cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesi gereken bir prosedürdür.
Pankreas gövde ve kuyruk kesimindeki tümörlerin ameliyatı ise teknik olarak baş kısmındaki tümörlere kıyasla daha kolaydır. Bu ameliyatlarda mümkünse dalak damarları pankreastan ayrılarak dalak korunmalıdır.
Pankreasta görülen kistler türüne göre değişen oranlarda kansere dönüşme ihtimaline sahip kitlelerdir. Bir kısmında bu ihtimal takip dahi gerektirmeyecek kadar azken bir kısmı ise ameliyat ile alınmayı gerektirecek kadar fazladır.
Bu kistlerin pankreas tümörlerinden en önemli farkı henüz kansere dönüşmeden ameliyat edildiklerinde tamamen tedavi edilebilir olmalarıdır.
© 2023 - Tüm içeriğin fikri mülkiyeti Dr. Can Karaca'ya aittir.