Bunların dışında sorularınız için can.karaca@ieu.edu.tr adresinden veya Whatsapp üzerinden ulaşabilirsiniz. Tetkikleriniz ile ücretsiz olarak muayeneye gelip görüşebilir ve fikir alabilirsiniz.
Safra, karaciğer tarafından üretilen bir sindirim sıvısıdır ve vücutta yağların sindirimi ve emilimi için önemli bir rol oynar. Safra, karaciğerde üretildikten sonra safra kesesi içinde depolanır ve buradan ince bağırsağa salınır.
Safra kesesi taşları, safra kesesi içindeki sıvının içindeki maddelerin dengesizliği sonucu oluşurlar. Bu dengesizlik, safra içindeki kolesterol, bilirubin veya safra asitlerinin fazla birikmesi nedeniyle oluşabilir. Bu maddelerin dengesi bozulduğunda, safra kesesi taşları oluşmaya başlayabilir.
Safra kesesi taşları, safra kesesi içinde sert kütleler olarak oluşurlar ve bazen hiçbir belirti vermeyebilirler. Ancak, bazı durumlarda, safra kesesi taşları mide bulantısı, kusma, ağrı, karın şişliği ve hazım sorunları gibi şikayetlere neden olabilirler. Tedavi gerektiren durumlar nadirdir, ancak şikayetler şiddetliyse veya komplikasyonlar ortaya çıkarsa, cerrahi müdahale gerekebilir.
Safra kesesi taşları oluşumu üzerindeki diğer etkenler arasında yaş, cinsiyet, beslenme alışkanlıkları, aile öyküsü ve kilo gibi faktörler yer almaktadır.
Safra kesesi taşları, her zaman ameliyat gerektirmeyen bir durumdur. Safra kesesi taşlarının çoğu belirti vermez ve hiçbir tedavi gerektirmez. Ancak, belirtiler şiddetliyse veya komplikasyonlar ortaya çıkarsa, cerrahi müdahale gerekebilir.
Eğer safra kesesi taşları belirtileriniz olmadan tesadüfen yapılan bir test sırasında tespit edilmiş ise ve şikayetiniz yoksa, ameliyat gerekli olmayabilir. Böyle bir durumda safra kesenizdeki taşın size bir problem çıkarması ihtimali yıllık %1'dir. Bununla birlikte, belirtileriniz varsa bu oran 6 haftada %25-30'lara kadara yükselir ve tekrarlar sık görülür.
Bulgu veren safra kesesi taşlarında fazla gecikmeden ameliyat uygun seçenek olacaktır. Çünkü geçirdiğiniz her atak ilerideki cerrahinizi zorlaştıracak ve olası komplikasyon riskini artıracaktır.
Safra kesesi taşlarına bağlı semptomlarınız varsa veya bir komplikasyon mevcutsa, doktorunuzla konuşarak size özgü durumunuz için en uygun tedavi seçeneğini belirlemeniz önemlidir.
Safra kesesi taşları ve daha çok safra kesesinde çamur için ameliyatsız ilaç tedavisi seçeneği de bulunmaktadır. Bu tedavi taşları az sayıda, 1 cm'den küçük olan kişiler veya sadece safra çamuru olanlarda uygundur. Bu tedavi en az 6 ay en çok da 2 yıl boyunca düzenli ilaç kullanımını gerektirir.
Bu yöntemin dezavantajları şunlardır:
Safra kesesi taşları bulunan kimselerde yapılan ameliyatta safra kesesinin tamamı çıkarılır. Bunun iki temel sebebi vardır. İlki, safra taşları doğru fonksiyon göstermeyen safra kesesinde oluşur. Fonksiyonu bozulmuş bir safra kesesinin yerinde bırakılması halinde belirli bir süreden sonra aynı durum (çamur ve taş oluşumu) yeniden oluşacaktır. İkinci sebep ise, sindiriminize yardımcı olan safra sıvısının, fonksiyonu bozulmuş; taş ve çamur ile dolu bir kesenin içerisinde bekleyerek akması sindirim kalitenizi düşürür. Safra keseniz alındığında ise karaciğerinizde oluşturulan taze safra hiçbir kirletici etkenle karşılaşmadan doğrudan sindirim kanalınıza akacağı için sindirim kaliteniz artacaktır. Hatta bu sindirim artışı safra kesesi ameliyatı geçirenlerin %12'sinde yağın fazla sindirilmesine bağlı geçici ishale dahi yol açabilir.
Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 700 bin kişinin safra kesesi ameliyat ile alınmaktadır. Bu kişilerin uzun dönem sağlık izlemlerinde herhangi bir olumsuz durumun oluştuğu görülmemiştir. Safra keseniz, sindirim sırasında içinde biriktirdiği sıvıyı sindirim sistemine boşaltan bir depodur. Bu depo alındığında, vücut; karaciğer içindeki tüm safra kanallarını toplamda safra kesesinin hacmine eşit olacak şekilde genişleterek yeni duruma adapte olur. Yani safra deposu safra kesesinden karaciğer içerisine taşınmış olur. Bu değişim ameliyatınızdan sonraki 4 hafta içerisinde tamamlanır.
Günümüzde safra kesesi ameliyatlarının büyük çoğunluğu (%95) kapalı teknikle (laparoskopik) olarak gerçekleştirilir. Bu yöntemde karın duvarınıza 2'si 1 cm'lik kalanları 5 mm'lik olmak üzere toplamda 3 veya 4 adet delik açılarak ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyat sırasında güvenliğinizi tehlikeye atan bir durum gerçekleşmediği takdirde işlem kapalı olarak tamamlanır. İşlemden hemen sonra, anestezinin etkisi geçip normal konuşabilmeye başladığınız andan itibaren herhangi bir kısıtlama olmadan yeme içmeye başlayabilir ve ağrınızın elverdiği ölçüde serbestçe hareket edebilirsiniz. Beklenmeyen bir durum olmadığı takdirde hastanede bir gece yatarsınız ve taburculuğunuz planlandığında gündelik normal fonksiyonlarınızı (tuvalete yardımsız gitme, yeme içme ihtiyaçlarınızı yardımsız giderme, basit alışverişlerinizi yardımsız yapabilme vs.) görecek kadar iyi durumda olursunuz. Ameliyat sonrası ağrının en şiddetli olduğu dönem ilk iki gün olup sonrasında ağrınız çok hızlı biçimde azalacak ve ortalama 1 hafta ila 10 gün içerisinde ameliyat olmadan önceki halinize geri döneceksiniz.
Ameliyattan sonra dikkat etmeniz veya takip etmeniz gereken özeli bir diyet veya yaşam tarzı değişikliği bulunmamaktadır. Zaten ameliyat edilmenizdeki temel amaç, bu hastalığa sahip olmayanlar gibi normal yaşama dönmenizi sağlamaktır. Ameliyat öncesinde başka bir sağlık sorununuz nedeniyle takip ettiğiniz bir diyet veya tedavi varsa buna devam etmeniz önerilir ancak ameliyatınız nedeniyle ek bir tedbire gerek yoktur. Ameliyat sonrası bir kez yara yeri ve patoloji raporu kontrolu dışında ek bir kontrol veya takibe de gerek yoktur.
© 2023 - Tüm içeriğin fikri mülkiyeti Dr. Can Karaca'ya aittir.