Mide kanseri

Mide kanseri, erken aşamalarda genellikle belirti vermez veya belirtileri diğer mide rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. Ancak bazı erken belirtiler ve risk faktörleri şunlar olabilir:

1. Dispepsi (mide yanması): Hafif veya şiddetli mide yanması, erken dönemde mide kanserinin bir belirtisi olabilir.
2. Mide ağrısı: Üst karın bölgesinde sürekli veya sık sık tekrarlayan ağrılar, mide kanseri belirtisi olabilir.
3. İştah kaybı: Ani kilo kaybı veya iştahın kaybolması, mide kanseri dahil birçok sağlık sorununun belirtisi olabilir.
4. Mide bulantısı ve kusma: Sürekli veya tekrarlayan mide bulantısı ve kusma, mide kanserine işaret edebilir.
5. Yorgunluk ve halsizlik: Anemi (kansızlık) gibi nedenlerle yorgunluk hissi, mide kanseri belirtisi olabilir.
6. Kanlı dışkı veya kusma: Kanlı dışkı veya kusma, mide veya sindirim sistemiyle ilgili ciddi sorunların belirtisi olabilir.
7. Geğirme ve hazımsızlık: Sık sık geğirme, hazımsızlık veya dolgunluk hissi, mide kanseri belirtisi olabilir.

Bu tür belirtilerin varlığında endoskopi ile midenin değerlendirilmesi erken teşhis için fırsat yaratacaktır. 

 Mide kanseri riskini etkileyen bir dizi faktör vardır. 

1. Yaş: Mide kanseri, genellikle ileri yaşlarda daha sık görülür.
2. Cinsiyet: Erkeklerde mide kanseri, kadınlara göre daha sık görülür.
3. Aile Öyküsü: Aile geçmişi, mide kanseri riskini artırabilir. Aile üyelerinden birinde mide kanseri öyküsü varsa, kişinin riski artar.
4. Helicobacter pylori (H. pylori) enfeksiyonu: Bu bakteri, mide zararına neden olabilir ve mide kanseri riskini artırabilir.
5. Diyet: Tuzlu, tuzlu ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, mide kanseri riskini artırabilir. Aynı şekilde, proteinli gıdaların (kırmızı et ve benzerleri) aşırı pişirilerek yenmesi de riski artırabilir.
6. Tütün ve Alkol Kullanımı: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, mide kanseri riskini artırabilir.
7. Kronik Gastrit ve Mide Ülseri: Kronik gastrit (mide iltihabı) veya mide ülseri öyküsü, mide kanseri riskini artırabilir.
8. Kronik Reflü Hastalığı: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçtığı kronik reflü hastalığı, Barrett özofagus adı verilen bir duruma yol açabilir ve bu da mide kanseri riskini artırabilir.
9. Obezite: Obezite, mide kanseri riskini artırabilir.
10. Adenomatöz Polipler: Bu polipler, mide kanseri riskini artırabilir.

• Midenizde bulunan bir kitleye mide kanseri teşhisi konuldu ise ilk yapılması gereken hastalığın klinik evrelemesinin belirlenmesidir. 
• Klinik evreniz akciğer ve karın bölgenizin ilaçlı bilgisayarlı tomografisi veya PET/BT (pozitron emisyon tomograifsi) gibi görüntüleme yöntemleri ile belirlenir. 
• Hastalığınızın klinik evresine göre öncelikle ameliyat veya öncelikle kemoterapi kararı verilebilir. 
• Öncelikle kemoterapi kararı verilen hastalarda bunun iki temel amacı vardır. Bunlardan ilki klinik olarak ileri evrede yakalanmış bir hastaya verilen tedavi yanıtını gözlemlemek ve eğer yeterli yanıt alınamıyor ise hastayı gereksiz cerrahiden korumaktır. Yanıt alınan hastalarda ise amaç, ameliyat sonrası çıkartılan tümörün incelenerek tedaviye ne kadar yanıt alındığının kesin olarak belirlenmesi ve eğer tedaviye devam edilecekse devam tedavisinin bu yanıta göre düzenlenmesidir.  

• Mide kanseri nedeniyle yapılan ameliyatların yapılış şekli hastalığın özelliğine göre çeşitlilik gösterir.
• Tümörün yerleştiği yer, büyüklüğü, mide duvarında ne kadar derine indiği, önceden tedavi aldındıktan sonra ameliyata girilecekse verilen tedaviye ne kadar yanıt verdiği cerrahi planlamayı belirler.
• Mide kanseri hastalarının hepsinde midenin tamamının alınması gerekli değildir. Tümörün izin verdiği ölçüde geride küçük bir hacimde dahi olsa mide dokusu bırakmak hastanın ameliyattan sonraki yaşam konforunu oldukça artıracaktır. Bu nedenle mümkün olan her hastada bir miktar mide dokusu bırakılmalıdır. 
• Mide kanseri ameliyatlarının tamamında sınırları net olarak belirlenmiş bir cerrahi sahada kalan tüm lenf bezlerinin temizlenmesi (D2 lenf nodu disseksiyonu) şarttır. Bu hastalığınızın gerçek evresinin anlaşılması ve sonraki tedavi planının çıkarılmasında önemli olduğu kadar (kemoterapi verilip verilmeme kararının alınması) ek olarak ışın tedavisi almak zorunda kalmamanızı da sağlar. Bu nedenle cerrahınızın bu lenf bezi temizliğini mutlaka layıkıyla yapması sağlınız için şarttır.